Hata İle Barışmak
Yazmanın benim için bir terapik, rehabilite edici bir yanı var. İnsan yazdıkça, paylaştıkça daha çok şey fark ediyor ve içinde de bir aşkın durum ortaya çıkıyor, yeni şeyler doğuruyor. Aklımda bir sürü hipotezler oluşmakla birlikte bir yandan da bunları nasıl test edebileceğimin de hakkında pek bilgi sahibi değillim. Bunun yanında, bir de, cehaletimin, şimdiye kadar ne kadar cahil olduğumun, ne kadar çok şey bilmediğimin ve öğrenilecek ne kadar çok şey olduğunu da fark etmeye başlıyorum.
Hata konusu çok önemli, aklıma yaptığım hatalar, kendime yakıştıramadığım, ya bunu nasıl bilmiyormuşum dediğim şeyler geliyor. Hataları fark ettikçe somatik etkileri de oluyor vücudumda. İnsan hataları ile barışmayı öğrenmeli. Barışmaktan kastım hataları savunmak ve sahiplenmek değil. Hata yaptığı ve her zaman hata yapmaya, amiyane tabirle salaklık yapabileceği ile barışmalı, hayatını hata yapabileceği üzerinden inşa etmeli.
Bunu kabul etmekte zorlanabiliyorum çünkü sanıyorum ki kibrim buna izin vermiyor. Kibir öyle bir şey ki insan için çok güçlü bir savunma mekanizması, kibirli olduğunuz zaman kendinizin hata yapabileceğinize izin vermiyor musunuz ve her türlü durumda da kendinizde kusur bulmamak adına bir ton sebep bulabiliyorsunuz. Bu sizi kendiniz için güvenli bir duruma geçirse de içten içe etrafınıza ördüğünüz duvarların da farkına varıyor, kendi kendinizin gardiyanı, celladı oluyorsunuz, bunun da huzursuzluğunu yaşıyorsunuz. Burada kibirde kast ettiğim bir başkası ile aynı fikirde olmak değil, bir başkasının kendisinden farklı bir fikre sahip olabileceğine katlanamama hali.
Hata ile barışma noktasında insan, hatasının bir başkasına zararı olduğu durumda bunun yaptırımından da kaçınmamalı. Bu durumda beni korkutan tabiki de insanlara bu durumdan dolayı zarar verdim mi, hakkına girdim mi düşüncesi oldu? İnsan bununla yüzleşmekten kaçınma eğiliminde ki, bende de bu eğilim var, ama hakkına girdiysem de bu helalleşmeyi yapmak gerekir ki yetişkin olduğumun, birey olduğumun farkına varabileyim.
Bu yazıyı aslında yazmamın en büyük sebebi, bugün kendi silüetimi gördüğümde şefkatle baktım kendime. Bu anlamda kendime en son ne zaman baktığımı hatırlamıyorum açıkçası, ihtiyaç duyduğum bir şeymiş.
Bu yazıdan sonra teklifimi bir daha düşün,))